Page Nav

HIDE
GRID_STYLE
FALSE
HIDE_BLOG

Son Haberler:

latest

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine

15. Antalya Kitap Fuarı’nın son gününde, Cam Piramit’te “ Nadide Adalet ” imzalarının sıcaklığı hissediliyorken, Net Gazete Haber olarak öd...

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine
15. Antalya Kitap Fuarı’nın son gününde, Cam Piramit’te “Nadide Adalet” imzalarının sıcaklığı hissediliyorken, Net Gazete Haber olarak ödüllü yazar Serhat Kaya ile özel bir röportaj için bir araya geldik.

 

Livaneli: Serhat Kaya, bu neslin en iyi yazarlarından.

Fuarın açılış gününde bu yılın Onur Konuğu olan Zülfü Livaneli’yle AKM Aspendos salonunda Serhat Kaya’nın moderatörlüğünde gerçekleşen ve usta ismin sahnede “bu neslin en iyi yazarlarından” diyerek övgüyle bahsettiği Kaya, okurlarıyla buluştuğu kendi söyleşinin ardından sorularımızı yanıtladı. Röportajımız, Kaya’nın son romanı Nadide Adalet’in sayfalarından taşan hakikatlerin Antalya’nın kitap kokulu havasında yeniden can bulduğu anlara tanıklık etti.

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine
Sayın Kaya, Antalya Kitap Fuarı’nda Zülfü Livaneli ile gerçekleştirdiğiniz söyleşide, ustanızın sizden “bu neslin en iyi yazarlarından” diyerek bahsetmesi neler hissettirdi diyerek başlamak istiyorum.

Kıymetli büyüğümün bu sözleri elbette ki büyük bahtiyarlık. Geceleyin yıldızların birdenbire üzerime yağması gibi; o an, edebiyatın büyüsüne yeniden âşık oldum diyebilirim. Tabii bu övgü, edebiyata ve okura karşı daha büyük sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Ustamın ellerinden öpüyorum, kendisine her zaman hem hayran hem de minnettarım.

Nadide Adalet’in arka planındaki araştırma sürecinizi kısaca anlatır mısınız?

Nadide Adalet’in zihnimde doğuşu 2022’de İran’da genç bir kadının, Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle gerçekleşti. Düşünme ve anlatımı genişletme süreci 3 yıla yakındır. Mekânsal olarak adliye koridorlarında ve çeşitli nedenlerle ailelerinden, özellikle annelerinden mahrum çocukların duygu durumlarını daha yakından hissederek görmek için yetiştirme yurtları ve sosyal bakım evlerinde bulunduğum zamanlar oldu.

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine

Nadide Adalet’te kadın ve çocuk hakları temalarını işlerken, gerçek hayattan esinlendiğiniz unsurları anlatır mısınız?

Nadide Adalet’teki kadın ve çocuklar, gerçek hayattan süzülüp kâğıda damlayan gerçek gözyaşları gibiler; her damla, adı başka, dili başka olsa da hayata dair yoksunlukları benzeşen insanlardan hakikatlerle bezeli. Bazen bir yıkım, bazen bir mahkeme dosyası arasına sıkışıp kalmak, bazen bir cinayet haberi içinde birkaç dakikada koca bir hayatın sonlanışının soğuk sesinin duyulması, bazense bir terk edilişe tanık olmak. Hepsi, her gün gördüğümüz ve maalesef kanıksadığımız ama aslında asla kanıksanmaması gereken vakalar.

 

Nadide Adalet romanında intikam ve hakikat arasındaki gerilimi yaratırken, ilham aldığınız gerçek olaylar var mı?

İntikam ile hakikat arasındaki ince çizgi, romanın başındaki haliyle, gerçek bir mahkeme salonunda çizilmeye başlandı; o duruşma zihnimde yaşandı ve o andan itibaren ben sadece zihnimdekileri bir seyirci gibi izledim ve zihnimde canlananları okurla buluşturdum.

 

Nadide Adalet’in teması olan adalet arayışını, günümüz Türkiye’sine nasıl uyarlıyorsunuz?

Nadide karakterinin adalet arayışı, bugünün Türkiye’sinde, Lübnan’da veya Paris’te ya da İran’da farklı değil. Daha geçen ay Afganistan’da, kadın yazarların eserleri eğitim müfredatından kaldırıldı. Kadının geri plana itilmesi, yok sayılması, dünyanın hemen hemen her yerinde yankılanıyor; tabii bunu duymak isteyenler için, ben sadece gerçeklere kulak verdim.

 

İnsanlığa dair adaletsizlikleri romanlarınıza yansıtırken, yazma sürecinizde karşılaştığınız zorluklar neler oluyor?

Adaletsizlikleri yazarken kalem bazen titrer, ama o titreme, bendeki bir tereddüttün emaresi değil, karakterlerimin nabzıdır; benim için tüm anlatılarda olayı, vakayı ya da işaret etmek istediğim toplumsal durumu tarafsız kalarak anlatmak ise gerçeğin ta kendisidir.

 

Nadide Adalet’in sonundaki ters köşe unsuru, okurların beklentilerini nasıl karşılıyor?

Nadide Adalet’in sonundaki ters köşe, okurun planlı beklentisini kırıp hayatın kendi gerçekliğini önüne koyuyor; 21. Yüzyılda artık gördükleri karşısında şaşırmanın uzağında kalan insanların, bir roman aracılığıyla yeniden şaşırıyor olmaları ve bu mucizevi şaşırmanın okura romanımla yaşatılabiliyor olması, benim için gelecekte alabileceğim tüm ödüllerden daha büyük bir zafer gibi.

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine

Edebiyatın toplum üzerindeki dönüştürücü gücünü eserlerinizde nasıl somutlaştırıyorsunuz?

Edebiyatı, toplumu doğrudan yansıtan net bir ayna gibi değil de kırık bir ayna gibi görüyorum; çünkü insan, dışarıya çok açık değildir, hep gizemleri vardır, aynadaki parçalar keskindir ama insana dair bütünlük konusu, sinema filmlerinde, romanlarda, tiyatro oyunlarında hep eksiktir, yine de yazdıklarım üzerinde bakarak sayfalara yansıttıklarım gerçeğe hep yakın kalmaya gayretlidir. Okura sınırlı bir süre de olsa iyi hissettirebilmeyi önemsiyorum, ki bunu da yaptığımı düşünüyorum ama sırf iyi hissettirmek adına, onlarla gerçek hayatın arasına bir “masal perdesi” çekmekten hiç taraf olmadım. Zaten birçok şeyi bu biçimde kullanarak insanların zihinlerini yeterince uyuşturan olgu ve yapaylık varken, yarım gün ayırıp okuyacağı bir roman olabildiğince gerçek kalsın, okuru uyutmasın, aldatmasın istiyorum.

 

Edebiyatın toplumsal yaraları iyileştirme potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

Edebiyat, bireysel ya da toplumsal yaraları doğrudan dikmez ve kapatmaz, hatta kimi zaman daha çok açar; ama zaten yaralar da böyle, açıldıkça ve temiz havaya temas ettikçe iyileşir. Edebiyat kesinlikle iyileştirir, buna adım gibi eminim.

 

Yazar olarak topluma mesaj verirken, edebiyatın sınırlarını nasıl genişletiyorsunuz?

İyi bir edebiyat eseri mesajı doğrudan değil, karakterlerin soluksuz koşusunda verebiliyorsa bu işi kotarıyor demektir; okur, gerçek hayattan sıyrılıp romana dalmışken birden tekrar hayatın hem de kendi hayatının içinde normalde yüzleşmekten kaçtığı türden sorgulamaların peşinde bulursa kendini, bu durum onu daha çok tatmin eder. Bunu yazan biri kimliğiyle değil, iyi bir okur olarak söylüyorum.

 

Toplumun genç nesillerine edebiyat aracılığıyla ne mesaj veriyorsunuz?

Romanlarımın anlatı çerçevesi, her yeni romanda muhakkak yeni bir majör mesaj veriyor okura ve sanırım en çok gençlere, yarının icracılarına edebiyatla “sorgulayın” diyorum; çünkü sorgulamayan, en başta kendi zincirlerini göremez ve esaretten ilelebet kurtulamaz.

 

Bekleme Odası’nın bazı okurlar tarafından “hayatımı değiştiren bir kitap” olarak anılması sizi gururlandırıyor mu?

Bunları duyunca mahcubiyetle teşekkür ediyorum. Fakat yine de “hayatı değiştiren kitap” denmesi çok iddialı olabilir, evet, iyi bir kitap olduğunu ben de düşünüyorum, iyi ki yazdım dediğim bir roman oldu ve okurlardan bunu yüz yüze de duymuş olmak mutluluk verici.

Sevilen Yazar Serhat Kaya’yla Edebiyat ve Nadide Adalet Üzerine


Bekleme Odası’na duyulan beğeni, diğer kitaplarınızın yeniden okunmasını tetikledi mi?

Bekleme Odası’na gösterilen yüksek ilgi, daha önce yazdığım kitaplarımı toplumun ilgi raflarında yeniden öne taşıdı, bu doğru; okur, geçmişimle bugünü birleştirdi. Bir de şu husus etken olmuştur; sevdiğiniz bir kitabın son sayfasını çevirince küçük bir an boşluğa düşebilirsiniz ve dimağınızdaki lezzetli okuma tadı devam etsin isterseniz. Böyle olunca o sevdiğiniz kitabın yazarından doğmuş diğer eserlere uzanır eliniz, ki bu da çok normal ve olağandır.

 

Sona geliyoruz ve size anlatım gücünüzün sırrı nedir diye sormak istiyorum, hem açılış gününde Livaneli’yi konuk ettiğiniz hem de bugün sizin konuk olduğunuz fuar söyleşinde canlı dinledim, çok akıcı ve dinlenilesi konuşuyorsunuz. Okurları sürükleyen bu akıcı dili nasıl geliştiriyorsunuz?

Teşekkür ederim. Yaşanmışlıklar. İyisiyle kötüsüyle, başarılanla, çuvallananla deneyimler, acılar ve mutluluklar bütünü; hayatın üzerime sirayet ettikleri diyebilirim.

 

Yazma rutininizde bulunduğunuz ortam nasıl bir rol oynuyor, üretkenliğinizi artıran unsurlar neler?

Yazmaya başladığımda nerede olursam olayım adeta bir mağaradaymışım gibi hissediyorum; dışarıdaki gürültüleri yani akıp giden hayatı elbette duyuyorum ama hiçbir farkındalık beni bölmüyor ve zihnimdeki çekmeceleri karıştırmıyor.

 

Üretim sürecinizde motivasyonunuzu korumanın en etkili yolu nedir?

Özel bir motivasyon unsurum yok, belki bencilleşmemek ve benim dışımda var olan tüm canlıları ve habitatı olağanlığıyla kabul ederek, var oluşa saygı duyarak yaşamak diyebilirim.


Serhat Kaya ile Antalya Kitap Fuarı’nın son gününde okurlarıyla Düden Salonu’nda buluşmasının ardından gerçekleşen bu derin röportaj, Serhat Kaya kitaplarının neden çok sevildiğini ve kısa sürede birbiri ardına kazandığı ödüllere layık olduğunu, Nadide Adalet’in de yalnızca bir roman değil, toplumsal adalet arayışının adeta evrensel bir çığlığı oluşuna önemli bir katkı sağladığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kırık aynalar, açılan yaralar ve sorgulayan genç nesillerle dolu bir edebiyat yolculuğunda, Kaya’nın kalemi hem keskin hem iyileştirici olacağa benziyor. Net Gazete Haber olarak, yazarın “sorgula” çağrısını okurlarımıza iletiyor, yeni eserlerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Teşekkürler Serhat Kaya, kaleminizdeki hakikat daim olsun. Yazarın son romanı Nadide Adalet ve diğer kitapları Kitapyurdu’ndan temin edilebilir.

 Net Gazete Haber | Röportaj : Burcu YAZGIN


*Sosyal sorumluluk projesi*

Hiç yorum yok

Sizlerden yorumlarınızı ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyoruz..

Reklam Tanıtım | Back Link | Kadınca | Zayıflama | Spor | Sağlık | Güzellik | Yaşam | Moda | Cinsel Sağlık | Haber | Teknoloji | Ekonomi | Dünya | Medya |