Savaş, 20 ülkenin yıllık emisyonlarından daha fazla gezegeni ısıtan gaz üretti… İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı/Ekoİslam, ‘Gazze Bil...
İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı/Ekoİslam, ‘Gazze Bildirisi’ yayımladı.
Üsküdar Üniversitesi ile ‘Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi’ ni hazırlayan çekirdek ekibin de içinde yer aldığı İngiltere merkezli İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı ‘Gazze Bildirisi’ yayımladı. Modern savaşın en ölümcül ve yıkıcı bombardımanlarından birinin hava, toprak ve suda meydana getirdiği kirlilik olduğuna dikkat çekilen bildiride savaşın iklime duyarlı 20 ülkenin yıllık emisyonlarından daha fazla gezegeni ısıtan gaz ürettiği kaydedildi. Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu Direktörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, İsrail’in Gazze’de neden olduğu insani trajedinin yanı sıra tüm canlı türlerini, iklimi ve çevreyi de tahrip etmesiyle ilgili yayımlanan bildiriyi Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu olarak paylaştıklarını dile getirdi.
Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu Direktörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, İngiltere merkezli İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı/Ekoİslam (IFEES/EcoIslam) tarafından paylaşılan Gazze Bildirisini değerlendirdi.
İngiltere merkezli vakıf İslami öğretilerin çevre koruma ile nasıl ilişkilendirilebileceğini araştırıyor
Prof. Dr. İbrahim Özdemir, İngiltere merkezli İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfının, İslam dünyasında çevre bilinci ve sürdürülebilir yaşam pratiğinin geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yürüten ilk kuruluşlardan biri olduğunu dile getirerek, vakfın İslami öğretilerin çevre koruma ve ekolojik denge ile nasıl ilişkilendirilebileceğini araştırdığını, bu konuda eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlediğini kaydetti.
Vakfın faaliyetleriyle, ekolojik sorunlara dini ve bilimsel yaklaşımları birleştirerek hem toplumsal hem de çevresel refahı artırmayı hedeflediğini de anlatan Prof. Dr. İbrahim Özdemir, İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfının, “Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesini” hazırlayan çekirdek ekipte Üsküdar Üniversitesi ile birlikte yer aldığını da hatırlattı.
İsrail, Gazze’de neden olduğu insani trajedinin yanı sıra iklimi ve çevreyi de tahrip ediyor
İsrail’in Gazze’de neden olduğu insani trajedinin yanı sıra tüm canlı türlerini, iklimi ve çevreyi de tahrip etmesiyle ilgili yayımlanan bildiriyi Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu olarak paylaştıklarını dile getiren Prof. Dr. İbrahim Özdemir, bildiride yer alan “İslami Ekoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı/Ekoİslam (IFEES/EcoIslam), Gazze'de her gün insanlara, iklime ve doğaya verilen büyük zarardan duyduğumuz keder ve üzüntüyü paylaşmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Gazze bildirisinde İsrail'in son 100 günü aşkın süredir devam eden amansız saldırılarına işaret edildi
İnsanlığın karşı karşıya olduğu kritik küresel risklerin çoğunun, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve kirlilik olarak tanımlanan üçlü gezegensel krizlerle bağlantılı olduğu ifade edilen Gazze bildirisinde, şu konulara dikkat çekildi:
“Gazze ve Batı Şeria sakinleri için, İsrail'in son 100 günü aşkın süredir devam eden amansız saldırıları bu risklerin hacmini kat be kat arttırmıştır.
“Yaşama alanlarının yok edilmesi Filistinli çiftçileri ve balıkçıları geçim kaynaklarından mahrum bırakıyor.”
Modern savaşın en ölümcül ve yıkıcı bombardımanlarından birinin hava, toprak ve suda meydana getirdiği kirlilik, şimdi birbiriyle bağlantılı bir iklim, çevre ve sağlık krizine yol açıyor. Temiz suya, solunabilir havaya ve sağlıklı sıhhi koşullara erişimin olmaması hastalık, sakatlık ve ölümlerin yayılmasında katalizör görevi görüyor.
Yaşama alanlarının yok edilmesi Filistinli çiftçileri ve balıkçıları geçim kaynaklarından mahrum bırakıyor. Çatışma sonrası yeniden yapılanma maliyetlerini de içerecek şekilde, bu savaşın iklim üzerindeki etkileri mutlaka hesaplanmalıdır.”
“Bu savaş, iklime duyarlı 20 ülkenin yıllık emisyonlarından daha fazla gezegeni ısıtan gaz üretti.”
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, bu savaşın iklime duyarlı 20 ülkenin yıllık emisyonlarından daha fazla gezegeni ısıtan gaz ürettiği kaydedilen bildiride, “Çalışma, İsrail'in hava bombardımanı ve askeri müdahalesinin, çatışmanın ilk 60 gününde yayılan 281 bin ton karbondioksitin yüzde 99'undan fazlasını oluşturduğunu tahmin etmektedir. Bu da en az 150 bin ton kömür yakmaya eşdeğerdir. Aynı dönemde Hamas'ın İsrail'e fırlattığı roketler tahmini olarak 713 ton ya da 300 ton kömür yakmaya eşdeğer karbondioksit üretmiştir. Bu savaşın sebep olduğu yıkımın büyüklüğü göz önüne alındığında, tüm göstergeler çatışma sonrası yeniden yapılanmanın iklim maliyetinin çok büyük olacağı yönündedir.” şeklinde görüşe de yer verildi.
Savaşın yol açtığı hasarın haritası çıkarıldı
Savaşın yol açtığı hasarın haritasını çıkaran uzmanların, İsrail'in Gazze'deki yoğun yerleşim bölgelerine yönelik bombardımanının, Aralık 2023'ün başlarında, İkinci Dünya Savaşı sırasında müttefiklerin Köln ve Dresden'e yönelik bombardımanlarının yol açtığı hasarı çoktan aştığını tespit ettikleri kaydedilen bildiride, şöyle devam edildi:
“The Guardian'ın BM'ye dayandırdığı haberine göre 65 binden fazla konut yıkılmış, 290 bini de bombardıman ve çatışmalar nedeniyle hasar görmüştür. Bunu bir bağlama oturtmak gerekirse, bu İngiltere'nin Glasgow ya da Bristol büyüklüğündeki bir kentinde 90 gün içinde 600 binden fazla insanın evinin yıkılmasına eşittir.
Dünya, yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerine atılan bin kiloluk bombaların sebep olduğu yıkıma şahit olurken, bu durum zararın sadece içinde yaşayan erkek, kadın ve çocuklara verildiğini, çevre kirliliğinin daha az görünür olduğunu düşündürebilir.”
“İnsani maliyetler çok büyük ve giderek artıyor.”
İnsani maliyetlerin çok büyük olduğu ve giderek arttığı da kaydedilen bildiride, “İlk 95 günde, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 23 binden fazla ölüm ve 50 binden fazla ağır yaralı rapor edilmiştir. Tahminen 7 bin kişi kayıp ve ölü oldukları varsayılıyor, cesetleri henüz enkaz altından çıkarılamadı. İsrail 1,2 milyondan fazla insanı zorla yerinden etti. Ayrıca yeterli gıda, su ve ilaca erişimi engelleyerek 2,2 milyon sivili açlığa mahkûm etti. Tüm bunlar göz göre göre gerçekleşirken, güçlü devletler uluslararası insani hukukun uygulanmasını görmezden geliyor ve hatta engelliyorlar.” ifadesi yer aldı.
İklim ve çevreye verdiği zarar ne?
Bildiride iklim ve çevre zaiyatına da dikkat çekilerek, şunlar vurgulandı:
“İşgal altındaki Filistin topraklarındaki bu savaşın iklim ve çevre mirası, açıkça savaşın bir başka zayiatıdır ve dünyanın iklim açısından en hassas bölgelerinden birinde yaşayan bir ulus için nesiller boyu sürecek etkileri olacaktır. Gerçek şu ki, bu gezegende yaşayan her birimiz bu zarardan payımıza düşeni alacağız. İnsanlık gezegenle denge ve uyum içinde yaşamayı seçebilir ya da insanlara, karaya, havaya, denizlere ve dünyamızı paylaştığımız tüm canlılara büyük zarar veren seçimler yapabiliriz. IFEES/EcoIslam olarak, işgal altındaki Filistin topraklarındaki savaşın derhal durdurulması ve barışçıl, adil ve sürdürülebilir bir dünya için acilen harekete geçilmesi çağrısında bulunanlara sesimizi ekliyoruz. IFEES/EcoIslam bu vesileyle vatandaşlara ve hükümetlere şu çağrıları yapmaları için çağrıda bulunmaktadır:
Prof. Dr. İbrahim Özdemir |
Vatandaşlara ve hükümetlere çağrı…
- Sosyal, ekonomik ve ekolojik sağlık ve refahın sağlanması için gerekli olan güvenli ve yeterli su, sıhhi tesisat, gıda ve yakıta erişimin derhal sağlanması;
- Hastalık ve rahatsızlıkları körükleyen yaygın su ve hava kirliliğinin durdurulması; iklim ve çevreye daha fazla zarar verilmesinin önlenmesi için harekete geçilmesi;
- Filistin halkını etnik olarak temizleme ve yer değiştirme, topraklarını ve diğer varlıklarını işgal etme ve ele geçirme, bağımlı oldukları toprak ve denizlerle bağlantılarını etkin bir şekilde kesme çabalarına son verilmesi;
- Barış ve sürdürülebilirliğin en hızlı şekilde sağlanması için uluslararası hukukun korkmadan ve ayrıcalık gözetmeden adil bir şekilde uygulanması. Bu ve tüm çatışmaların yol açtığı insani sefaleti, iklim ve çevre üzerindeki etkilerini azaltmak;
- Bu savaşın Filistin'deki ekonomi ve ekolojinin temelini oluşturan toprak, su ve denizler üzerindeki iklim ve çevresel etkilerini ele alan yeniden inşa ve restorasyon çabaları.
- Kaybedilen masum hayatların yarattığı felaket tüm insanlık için aşikârdır. Daha az aşikâr olan ise bu savaşın yol açtığı çevre tahribatı ve uzun vadede iklime verdiği zarardır. Savaşın her zaman görünür bir insani, maddi ve finansal maliyeti olmuştur. Artık gizli maliyetlere ışık tutacak bilgi ve anlayışa sahibiz: Bu ise savaşın, insanların ve gezegenin geleceğini tehlikeye atan iklim ve çevre üzerindeki etkileridir.”
Bildiride, vatandaşlara çağrıda da bulunarak, “FEES/EcoIslam olarak, daha fazla vatandaşı, savaşların yol açtığı iklim ve çevre tahribatının sinsi ve uzun vadeli etkilerinin, kelimenin tam anlamıyla bombalarla havaya savrulmasının ve sonuçları etkileyebilecek konumda olanların buna göz yummasının, anlık insani sefaleti daha da arttırdığının farkına vardırmaya çalışıyoruz. Filistin için şimdi ve hemen barış, adalet ve sürdürülebilirlik çağrısında bulunuyoruz!” denildi.
Hiç yorum yok
Sizlerden yorumlarınızı ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyoruz..