COVID-19 salgınının şirketlere, tüketicilere ve dolayısıyla sosyo-ekonomik yaşama yansımalarını değerlendiren Simon-Kucher & Partners Di...

Tüm dünyada COVID-19 virüsünün yayılmaya başlamasından bu yana, işletmeler sadece çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için acil önlemler almakla kalmadı, aynı zamanda üretim sürecinin ve tedarik zincirlerinin sekteye uğraması, iptal edilen etkinlikler ve hızlı satın alma talebi gibi beklenmedik zorluklarla da başa çıkmak durumunda kaldılar. Şirketlerin uzun dönemde yapması gerekenlerden bahseden Simon-Kucher & Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu: ‘Şu an krizin AKUT kısmını yani kısa vadedeki etkilerini görüyoruz. Şirketlerin, özellikle toparlanma ve normalizasyon sonrası dönemler için doğru stratejiler geliştirmesi oldukça önemli. Çünkü bu krizi, müşteri davranışlarının uzun süreli değişeceği bir kriz olarak görüyoruz.’ dedi.
“Uzun dönemli ve müşteri odaklı yaklaşım her zaman kazandırır”
Gıda ve sağlık ürünleri gibi krizden pozitif etkilenen sektörlerin kriz sırasında artan veya en azından aynı kalan talep ile diğer sektörlere kıyasla oldukça iyi bir konumda olduğunu söyleyen Simon - Kucher & Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, “Negatif etkilenen sektörler arasında ilk öne çıkanlar turizm, perakende, medya endüstrileri gibi görünse de salgının tüm sektörleri ayrı ayrı etkilediğini söylemek mümkün. Şu anki durumda alışveriş, ticaret, ithalat-ihracat gibi tüm süreçler yavaşlama yaşıyor. Dolayısıyla ilk etapta parametrelerde düşüş gözlenmesini normal olarak değerlendiriyoruz. Restoranlar, oteller, sinemalar ve seyahat acenteleri negatif etkilenen sektörlerin başında geliyor. Bu hizmetler/ürünlerin saklanamayacak olması da işin bir başka boyutu.’ dedi.
Balıkçıoğlu, ‘Ciro yönetimi alanında sürdürülebilir başarıyı hedefleyen Simon-Kucher & Partners olarak korona virüsün ticaret üzerindeki etkisini ve şirketlerin nasıl tepki vermesi gerektiğini birçok endüstri perspektifinden inceliyoruz. Şirketlere B2B veya B2C bağımsız genel olarak en öncelikli tavsiyemiz, zaten çok zor olan bu durumu kendi faydaları için kullanmayı düşünmek yerine müşterileriyle ve diğer paydaşlarıyla birlikte çalışmaları yönünde olacaktır. En fazla etkilenen sektörler için tavsiyelerimiz şirketlerin acele fiyat düşüşlerinden kaçınmaları, müşteri ilişkilerine odaklanmaları ve artan müşteri talebiyle bağlantılı olarak katma değerli ürün ve hizmetlerini keşfetmeleri gerektiğidir. Ayrıca her zaman uzun dönemli ve alternatifli senaryolarla hareket edilmelidir.’ dedi.
Balıkçıoğlu krizin, ‘etki’, ‘toparlanma’ ve ‘bıraktığı etkilerle oluşan yeni dönem’ olmak üzere üç aşamada ele alınması gerektiğinin altını çizerek: ‘Kriz sonrası şirketler, müşterinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor durumda olmalı. Müşteriye sunulan değerin ne olduğu, bu değerin hangi kanallar ile ulaştırıldığı ve hangi fiyattan sunulduğu konusunda değişen müşteri ihtiyaçlarına göre yeni yapılanmalar gerekli olacaktır. Yani şirketler, müşterilerinin hayatında neler, nasıl değişti anlamalı ve bu değişimlere ne kadar cevap verebildiğini değerlendirebilmelidir.’ dedi.
Yeni normal dönemde teknolojik yatırımlar artacak
Evden çalışma sürecinin kalıcı olarak bırakacağı değişimler hakkında da konuşan Simon - Kucher & Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, özellikle bu dönemdeki uzaktan toplantı, dijital sistemlerin kullanımı, seyahat gereksiniminin azalması gibi birçok etki yarattığına değinerek bunların birçoğunun daha verimli olduğu için süreç sonrasında da şirketler tarafından tercih edileceğini söyledi. Pandemi süreci sonrası bazı şirketlerin ekstra yatırımlara ihtiyaç duyacağına değinen Balıkçıoğlu, kriz sonrasında bile insanların eskisi gibi bir tekstil mağazasına gidip ürünleri denemeyeceğini, bu nedenle şirketlerin burada bazı teknolojik yatırımlar yapacağını söyledi.


Hiç yorum yok
Sizlerden yorumlarınızı ve bilgi paylaşımlarınızı bekliyoruz..