Şeytanın tuzağına düşmeyin!

Parapsikoloji ve metafizik uzmanı olarak tanınan Mehmet Altun Hoca farklı alemler ve o alemlerde yaşayanlarla ilgili ilginç bilgiler verirke...

Parapsikoloji ve metafizik uzmanı olarak tanınan Mehmet Altun Hoca farklı alemler ve o alemlerde yaşayanlarla ilgili ilginç bilgiler verirken, bugün sıkıntıdan bunalan insanların sahte hoca ve medyumların elinde oyuncak haline geldiğini belirtti.Define konularında uzmanlığı olan ve devletin resmi ruhsatlı define işlerinde danışman olarak kullandığı tek medyum hoca olan Mehmet Altun hocamızın açıklamalarını sizlere  yayınlıyoruz.

Parapsikoloji ve metafizik uzmanı olarak tanınan Mehmet Altun Hoca farklı alemler ve o alemlerde yaşayanlarla ilgili ilginç bilgiler verirken, bugün sıkıntıdan bunalan insanların sahte hoca ve medyumların elinde oyuncak haline geldiğini belirtti.

Dini kaynaklarda 18 bin alemden bahsedildiğinin altını çizen Mehmet Altun, “Cinlerin yaşadığı da bir alem, insanların yaşadığı da bir alem, ölünce gittiğimiz berzah alemi de bir alem. Biz Kur’an-ı Kerim’de ve sahih kaynaklarda bildirilenleri söyleyebiliriz ancak.” diyor.

İlmini ilk başta bu işte uzman olan dedesinin yanında öğrenmeye başladığını sonra yurtdışında araştırmalarda bulunduğunu anlatan Altun Hoca, “Nasıl melekler nurdan yaratılmışsa ama hepsinin görevi ve amacı farklıysa cin diye tabir edilen topluluk ta dumansız ateşin alev kısmından enerji olarak yaratılmışlardır ve farklı farklı türleri mevcuttur. Biraz daha örnek vermek gerekirse insanlar topraktan yaratılmıştır lakin şekilleri ve sosyal statüleri coğrafi koşullara göre değişiyor. Cinler de enerjiden yaratılmış ve farklı farklı türleri olan bir topluluktur. Bunların kendi aralarında farklı isimleri bulunmakla beraber hepsini bilmek anlamak mümkün değildir. Yine örnek vermek gerekirse cin, peri, ifrit, marid farklı olarak düşünülse bile aslında hepsi enerjiden ibarettir. Ama birbirleri arasında büyük farklar vardır.” dedi.

Ahir zamanda alemler arasındaki varlıkların temaslarının artacağı yolundaki rivayetleri sorduğumuzda ise şöyle cevap verdi:

“Kaynaklarda bu rivayet var. Diğer taraftan insanların dini ve ahlaki ölçülerden uzaklaşıp, iletişim imkanlarını da kullanarak, tabii olmayan bir hayat sürmeye başlaması, bu teması arttıran bir unsur. Eskisine göre çok daha fazla mahluklar tarafından musallatlı hale getirilen insan var. Diğer taraftan internete girdiğinizde ortalık medyum ve büyücü kaynıyor. Bunların yaptıkları işler de faydadan çok zarar veren işler. Şeytani ve yasaklanmış işler. Sinemayla, medya ile eskiden korkulan işlere insanlar merak salmaya başladı. Büyü yapmak için ders veren bu malzemeleri satan yerler söz konusu. Halbuki büyü yapanın da yaptıranın da imanı gider Allah korusun. Kişinin fıtratında olmayınca, sırf meraktan başka alemleri ve mahlukları görmek için oruçlar tutup zikirler çekiyorlar. Çoğu çarpılıyor, farkında değil. Şeytanların maskarası oluyorlar. Şöyle düşünmek lazım siz cinleri görmek için tavsiye edilmemesine rağmen birtakım ritüelleri doğru yapıyorsunuz, tabi ki size bir varlık gözükür ama bunun rahmani olma ihtimali nedir? Ve rahmani varlık kavramını da iyi anlamak lazım. Her hoca ben Müslüman cinlerle bağlantılıyım diyor, arkadaş bu devirde zina yapan, alkol içen, yalan söyleyen, iftira atan milyonlarca Müslüman var. Bunlar nasıl günahkâr ise bu mahluklar Müslüman olunca dört dörtlük mü oluyor sanıyorsunuz… Kendimizi kandırmayalım bu mahlukların yarardan çok zararı olur. Allah korusun kendinizi çok farklı görmenizi sağlarlar bir anda etrafınızda milyonlarca görürsünüz ama aslında bir hayalden ibarettir size kendinizi o meşhur hayal var ya seçilmiş kişi olarak gösterirler.”

Musallattan korunmak için yapılacaklar hususunda ise şunları söyledi:

“Öncelikle günahı terk etmemiz lazım. Ahir zamanda evliya gibi yaşayamayız belki ama elimizden geldiğince günahlardan uzak durmalıyız. Falcılardan uzak durmak lazım. Falcılar size geleceği söyleyemez ya da onların görüştüğü cinler size kati suretle bildiremez. Saffat suresinde bu açıkça beyan edilmektedir. Allah’u teala peygamberine büyü yapıldığı zaman Felak ve Nas suresini indirmiştir. Efendimize dahi büyü yapıldığında Felak ve Nas yeterken öyle yıldızlı tıslımlı kaynağı belli olmayan muskalara bel bağlamak doğru değil. Ayetel Kürsi, Felak ve Nas’a elimizden geldiğince sabah akşam devam edeceğiz. Abdeste dikkat edeceğiz. Tövbe edeceğiz. Buna rağmen musallatlı hastaları, hastanın durumuna göre Kur’an-ı Kerim’den dualarla ve bir takım rahmani usüllerle, Allah’ın izniyle kurtarmak mümkün. Ama öncelikle korunmayı bilelim ki, tedaviye ihtiyaç kalmasın.”

*Sosyal sorumluluk projesi*